Remarketing (Yeniden Pazarlama) Nedir?
İster, elektronik ayak izin sağlamaya çalışan bir offline satış ofisine sahip, ister tamamen e ticaret üzerinden görünürlük sağlamayı amaçlayan bir platform olun, pazarlama tekniklerinin eticaretteki trendlerini yakından incelemek stratejilerinizi gerçekçi sonuçlara götürmek konusunda sizlere %100’e yakın başarıyı sağlayacaktır. Bu trendlerden biri olan ve Türkçe’ye yeniden pazarlama olarak çevrilen remarketing yöntemini uygularken dikkat etmeniz gereken adımları bu blog yazımızda bulabilirsiniz.
1- Remarketing İçin Öncelikle Hedef Kitlenizi Tanımlayın!
Yeniden pazarlamanın ilk adımı, kampanyanızda hedeflemek istediğiniz kitleleri tanımlamaktır. Özellikle hiç kimseye yönelik olmayan pazarlama, kaynaklarınızın israfı demektir. Markanıza nasıl bağlı olduklarına bağlı olarak farklı kullanıcı grupları oluşturun; örneğin, kullanıcıları şirket blogunuzu, bir ürün sayfasını, bir fiyatlandırma sayfasını veya web sitenizin farklı bir bölümünü ziyaret edenler şeklinde gruplara ayırın.
Google AdWords’te bir remarketing listesi oluşturun. Kitlenizi, farklı reklamlar görecek farklı kullanıcı listeleriyle gelebilecek şekilde bölümlere ayırın.
Her zaman daha az değerli ziyaretçileri birbirinden ayırmayı unutmayın. Blogunuzu inceleyen ziyaretçileriniz, fiyatlandırma sayfanızı kontrol edenlerden daha az değerli olacaktır. Bu nedenle kaynaklarınızın çoğunu daha yüksek dönüşüm oranları vaat eden gruplar için harcayın.
2- Kitle Üyeliği Süresini Düşünün
Kitle üyeliği süresi, reklamlarınızın belirli kullanıcıları takip etmek üzere tasarlandığı gün sayısı anlamına gelir. Hedef kitleniz için en uygun olanı bulmak için bu ölçümü test edin ve optimize edin. Onları dönüştürmenin ne kadar sürdüğünü öğrenerek, genel pazarlama stratejinizde başka bir yere uygulayabileceğiniz değerli bir bilgi edinirsiniz.
3- Remarketing Stratejinize Görüntülü Reklam Ağı İle Başlayın (GDN)!
GDN, remarketing stratejinize başlamanız gereken yerdir. Bu benzersiz ağ, YouTube ve Gmail dahil olmak üzere iki milyondan fazla siteye sahiptir. Reklamları oluşturun ve bunları ürünleriniz ve hedef kitlenizle alakalı bloglarda, haber sitelerinde ve niş web sitelerinde bulun. Metin, resim ve video gibi farklı reklam biçimleri arasında seçim yapabilirsiniz. Mobil reklamlar, markanızla mobil cihazlarda etkileşimde bulunan ziyaretçileri yeniden bağlamak için mükemmel bir seçenektir.
4- Remarketing Reklam Sürecinizi Doğru Yönetin!
Sosyal medya yorgunluğu remarketing sürecinizi yönetirken atlamamanız gereken bir gerçek. Pew Internet Araştırma Projesi’nden bir araştırma, katılımcıların% 61’inin Facebook’tan en az bir kez gönüllü birçok hafta ara verdiğini gösterdi. Reklamların artan varlığının bu istatistikle bir ilgisi olabilir.
Remarketing kampanyanızı planlarken bu faktörü hesaba katın. Müşterilere reklamınızı ulaştırma konusunda yıpratıcı olmayın. Bu kullanıcıları rahatsız eder ve markanızla negatif ilişkiler kurar.
Tüm bu dikkat edilmesi gereken noktalar arasında; remarketing reklamları, görüntülü reklamlardan çok daha yüksek tıklama oranlarına sahiptir. Reklam yorgunluğu ufukta göründüğü halde, rakam yüksek kalacaktır. Bu, kullanıcıların yeni bir görüntülü reklamdan ziyade remarketing reklamına yakalanma ihtimalinin yüksek olduğu anlamına gelir.
5- Web Sitenizin Dönüşüm Oranlarını İncelemeyi Unutmayın!
Web sitenizdeki hangi sayfalar en yüksek dönüşüm oranlarına sahip olduğunu doğru kitle gruplarını hedeflemek ve reklamlarınızdaki doğru sayfalara odaklanmak için bunu bilmeniz gerekir. Web sitenizin bu bölümleri parlatmak da mükemmel bir kullanıcı deneyimi elde etmenin bir yoludur.
Sayfalarınızı farklı yeniden pazarlama kodlarıyla etiketliyor olabilirsiniz. Analitik sunan bir araç seçtiğinizden ve en değerli kullanıcıları hedeflediğinizden emin olmak için bu stratejinizi sürekli olarak test etmeyi unutmayın!
Leave your comment